Kepler Yasaları‘ndan da bildiğimiz üzere gezegenler eliptik yörüngelerde dolanırlar. Aslında yalnızca gezegenler değil, çift yıldız sistemlerindeki yıldızlar da birbirleri etrafında eliptik yörüngelerde dolanırlar. Bunlar bazen çembere çok yakın da olsa, bir elips şeklinde yörüngeye sahiptir.
Hatta gezegenlerimizin sahip olduğu eliptik yörüngelerin basıklıkları da farklıdır. Yani bazısı daha çembersel iken, diğeri daha eliptik bir yörüngeye sahip olabilir. Hatta ve hatta bu şekil zamanla daha basık zamanla daha çembersel de olabiliyor. Yani aynı gök cismi bazen daha çembersel bir yörüngeye sahip olabiliyor. Peki bu neden böyledir? Neden tam olarak çembersel değil de eliptik bir yörünge üzerinde yol alırlar? Neden basıklıkları zamanla değişir.
Resimde verilen “e” değeri basıklık(eccentricity) ifade eder. e=0 ise çember, 0<e<1 ise elips, e=1 ise parabol, e>1 ise hiperboldür.
Bu sorunun en yalın cevabı “hız”dır. Bir gezegen, yıldızının etrafında ne kadar büyük bir hızla dolanıyorsa yörüngesi de o kadar basıktır. Bunun en güzel örneği açık yörüngeli kuyruklu yıldızlardır.
Basıklığın değişimine sebep olan ise kütle çekimsel etkileşimlerdir. Kütle çekimsel etkileşimler zaman zaman gezegenlerin basıklık değerinin değişmesine sebep olabilir, özetle yörüngelerin eliptikliği zamanla değişebilir. Hiçbir zaman tam olarak aynı hareketi yapmazlar. Bu da ahenk aradığımız sistemin aslında yalnızca fizik yasaları ne söylerse onu yaptığını görüyoruz. Gördüğümüz şey ise fizik yasalarını pek de sindiremediğimiz. İşte tamamen çembersel olmamasının sebebi de bu etkinin altında gizli.
Yıldızın gezegene uyguladığı kütle çekim kuvveti onu kendine doğru çekmeye çalışırken, gezegenin yıldız etrafındaki dolanma hareketinin oluşturduğu dışa doğru “savrulma” birbirini dengeler. Tıpkı Uluslararası Uzay İstasyonu’nda olduğu gibi. İstasyonun bulunduğu konumda yer çekimi olmasına karşın(daha az da olsa epey var), hızla yörüngede dolandıklarından sanki yer çekimsiz bir ortamda bulunuyorlarmış gibi olur. Bu net kuvvetin 0’a yakın olmasından kaynaklanan bir denge durumundan başka bir şey değildir. Eğer sizi yerden yer çekimine eş değer bir şekilde zıt yönde çekerlerse, yer çekimi yokmuş gibi olacaktır.
Eğer ki gök cismi tam uygun hızla dolanıyorsa, yani bu iki kuvvet birbirine tam eşit olursa işte o zaman çembersel yörüngede dolanacaktır. Bunun olması pekala mümkün görünüyor, fakat biz yine de çembersel yörüngeler görmüyoruz. Neden?
Çünkü başka bir gök cismi kütle çekimsel bir etki ile bu gezegeni birazcık dahi yavaşlatacak olsaydı bu sefer kütle çekim galip gelecekti ve gezegen yıldızının üzerine düşmeye başlayacaktı. Dolayısıyla gezegenin yörüngede varlığını koruyabilmesi ancak gerekli hızdan daha yüksek bir hıza sahip olduğunda mümkündür, bu da eliptik bir yörüngeye sebep olur. Bu durumda kütle çekim etkisiyle biraz daha yavaşlasanız dahi başınıza gelecek en kötü şey, yörüngenizin biraz daha çemberleşmesi olacaktır.
Ayrıca Güneş ne ideal bir küredir, ne katı bir cisimdir ne de homojen bir dağılıma sahiptir. Dolayısıyla gezegenler Güneş etrafında dolanırken bu durumdan etkilenirler. Teorik olarak düşündüğümüz modellerde her ne kadar mümkün olsa da gerçekte gördüklerimiz bunların yanında kusurlu yapılar olduğundan çember gibi istisnai simetrileri görmek neredeyse imkansıza yakındır. Belki de sık sık konunun basit anlaşılabilir olması için yaptığımız kabuller, örneğin Güneş’i tam bir küre olarak düşünmek, bu tarz hatalı düşüncelere bizi sevk ediyordur. Fakat unutmamak gerekir ki gerçekler doğanın yaşattıklarıdır ve bizim hayal gücümüzden bağımsızdır.
ALINTIDIR.
BUNUN YANINDA ŞU SİTEYİ TAVSİYE EDERİM KEPLERİN KANUNLARI HAKKINDA GAYET GUZEL.
LİNK
NOT: PUAN ALMAK İÇİN BUNLARI EKLEMEDİM BURAYA SADECE OKUMAK VE OKUTTURMAK İÇİN YAZDIM .