Akademisyenler öncülüğünde matematik/fizik/bilgisayar bilimleri soru cevap platformu
1 beğenilme 0 beğenilmeme
2.3k kez görüntülendi
Bu sene tercih yapacağım ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile Bilgi Üniversitesi matematik bölümleri arasındayım.

Son zamanlarda Bilgi ile ilgili iyi şeyler duydum, siz ne düşünüyorsunuz?
Serbest kategorisinde (100 puan) tarafından  | 2.3k kez görüntülendi

2 Cevaplar

0 beğenilme 0 beğenilmeme
En İyi Cevap
Bilgi üniversitesi mezunuyum, odtuyu öneriyorum.

 

Yorum üzerine ek:

Önce bir soruyla başlayayım: matematik okumak istediğin konusunda emin misin?

 

Ve asıl soruna geri döneyim. Açıkçası iki bölümün de güncel durumları hakkında pek bilgim yok. Bilgi üniversitesi matematik bölümü Ali Nesin'in çabasıyla bulunduğu yerde. Ama ODTÜ matematik bölümü daha kollektif bir calismanin ve gücün ürünü. Matematiğin ve bilimin kendisi de kollektif bir ürün olduğu için, ürünün kendisine benzeyen bir yer insana daha doğal refleksler kazandırabilir diye düşünüyorum.

Öğrenme açısından iki okulun sana farklı bilgiler sunacağını düşünmüyorum, iki okulda da anlattığı dersi iyi bilen akademisyenleri bulacaksın. Ama çevrende bulunan binlerce diğer öğrencinin bilime, üretmeye bakış açıları da onemli. ODTÜ'de, üniversite sinavındaki eleme biçimi nedeniyle daha çalışkan öğrencilerle birarada bulunacaksın. Ve gelişim, difüzyonla olur, cevrenden beslenirsin. Bu nedenle ODTÜ'yü önerim, seni hocaların suyun üzerinde tutacaklar ama arkadaşların karşı kıyıya ulasitiracak, kendini asmani sağlayacak.

 

not: Burada Bilgi'den arkadaşlarıma sallamışım gibi olmuş. Onların da gönlünü alayım diye dediğimi açıklamayayım, benim şanslı olduğumu, kişi sayısı arttıkça potensiyel enerijinin arttığını belirteyim dedim ama, lafın tamamı aptala söylenir?
(3.7k puan) tarafından 
tarafından seçilmiş
Öneriniz için teşekkür ederim, nedeni nedir acaba?
Harika açıklamışsınız çok teşekkür ederim. Matematik okumak istediğimden emin olup olmadığımı sormuşsunuz, bununla ilgili bir şey danışmak istiyorum müsadenizle.

Matematik okumak konusunda şüphem bile yok, başka bir şey yapamam. Ama çevremden duyduğum akademi-mafya benzetmeleri, torpil olayları beni biraz korkutuyor.

Torpil olmadan, maddi güç olmadan, sadece çok ama çok çalışmayla matematikçi olunur mu?

Bu işin tek ölçütü çalışma ve başarı mı?
Söyleyeceklerim kesinlikle çok kişisel. Ama çevremde pek çok akademisyen var ve bir bakıma bana karşı çıkmayacaklarını sandığım bazı düşüncelerimi (kimisi düşünce değil bilgi olaracak) paylaşabilirim.

Kişisel bir bilgiyle başlayayım. Ben matematik okumak için tıp'tan ayrıldım, yani matematik bölümünü isteyerek seçtiğimi varsayabilirsin.

Türkiyede akademide iş bulmaya çalışacaksan... Boğaziçi, ODTÜ, Bilkent, Koç, Bilgi ve benzeri okullardan mezun olmazsan bu okullarda iş bulamazsın. Peki bu okullar kaç yılda bir eleman alıyor biliyor musun? Çok az. Şöyle bir sorun da olacak. Eğer ODTÜ'den mezunsan büyük olasılıkla ODTÜ'de iş bulamayacaksın ama Gazi'de de bulamayacaksın. Orada da kendi mezunları çalışıyor olacak çünkü. Çok ufak bir pasta var ve o pasta, kardeşler arasında paylaşılır gibi paylaşılmıyor. Aslanlar antilobu nasıl paylaşıyorsa öyle paylaşılıyor.

 

Akademisyenlerin çok ahlaklı insanlar olduğunu düşünüyorsan, bu düşüncenden hemen vazgeç. Herkes nasılsa, bizler de öyleyiz. Pozitivizmin bir sonucu olarak bilginin insanı iyi yaptığı düşüncesi dünyamıza hakim ve bu nedenle insanlarda akademisyenlerin düzgün insan olacakları düşüncesi oluşuyor. Tekrarlıyorum! Dürüstlük, alçakgönüllülük, iyi niyet vb gibi hoş özelliklerin akademide rastlanma sıklığı, mecliste ya da futbol stadyumunda rastlanma sıklığından fazla değil. Bunu bilerek akademide hayat kurmaya çalışmak gerek.

 

İşin bir de felsefi kısmı var. Matematik ve diğer bilimler gerçekten insanlığın anlığının gelişmesi için vazgeçilmez uğraşlar. Ama eskisi gibi değil artık dünya. İnsanlar ya makale baskısı nedeniyle uyduruk işler yapıyorlar ya da aşırı soyut, bilimsel bir ihtiyaçtan değil, soyutluğu ululaştırma nedeniyle sorulan soruları yanıtlamaya çalışıyor(Ben bu gruba giriyorum, yani vasat ve soyut işler yapanlar ama soyut diye yaptıklarının önemli olduğunu sanan gruba.).  Elbette bunların dışında kalan çok iyi matematikçiler de var ve bilimin doğal olarak önlerine getirdiği soruları çözüyorlar. Ama işin geneli, diğerlerinden oluşuyor. Peki sen hayatını böyle geçirmek istiyor musun? Evet, vay be dedirten zekice işler yapmak insanın egosunu okşuyor ama ego da fizyolojik tetenos geçiriyor bir yerden sonra.

 

not: parantez içini yanlış yere koymuşum ilk önce, ben de bu çok iyi matematikçilerin arasına giriyorum gibi olmuş o haliyle, aman diyim, umarım kimse o halini okumamıştır.
"Ego da fizyolojik tetanos geçiriyor bir yerden sonra" ne kadar güzel bir cümleymiş.
@Safak Ozden, soyut bulgular da uzak gelecekte uygulamaya dökülemez mi?

 

Bir sorum daha; ben de matematik okumayı düşünüyorum (ben de sizin gibi şu anki bölümümden ayrılacağım), başlamak için geç mi kaldım sorusuna ise hala net bir cevabım yok. Bir de, şu ana kadar bir çalışma disiplini oluşturamadım, bunu daha sonra kapatabilir miyim?
1 beğenilme 0 beğenilmeme

Bence karar verirken şunları da düşünün:

  • Bir başka bölümden ders almanız, yan dal veya çift ana dal yapmanız halinde ODTÜ'de matematikle ilgili fizik (matematiksel fizik, kuantum mekaniği, parçacık fiziği kuramı), istatistik (metodoloji, uygulama) ve felsefe (matematik felsefesi) gibi bölümler var, Bilgi'de üçü de yok. ODTÜ'de bu bölümlerden ders almayacak olsanız bile matematik bölümünden ders alan bu bölümlerin öğrencileriyle akademik konularda konuşma olanağınız var.
  • ODTÜ Matematik bölümünde 30'dan fazla tam zamanlı öğretim üyesi var, açılan dersler de ona göre çeşitli olacaktır. Bilgi'de sanırım bu sayı 10'dan az.
  • Üniversite giriş sınavının ne kadar ölçücü olduğu tartışmaya açık olmakla birlikte, genel olarak akademik başarının en iyi öngörücüsü zeka (g-factor) ve çalışkanlık (conscientiousness). Dolayısıyla bu bölümlerden daha yüksek puanlı öğrencilerin girdiğinde sınıf arkadaşınız olacak öğrencilerin ortamı daha rekabetçi kılarak sizi kendinizi daha çok geliştirmeye itmesi muhtemel. Benim zamanımda ODTÜ'ye son girenin puanı Bilgi'ye ilk girenden yüksekti. Gerçi o zamanlar daha başarılı öğrenciler Bilkent ve Koç'un tam burslu matematik programlarına gidiyordu. (Yanlış anlaşılmasın bu maddede birey hakkında çıkarım yapmıyorum.)

Şafak Özden'in cevabında sorulan "Matematik okumak istediğine emin misin?" sorusunu da tekrarlamadan geçemeyeceğim. Türkiye'de fen fakülteleri ile mühendislik ve tıp fakülteleri ters bağlanmış.

(54 puan) tarafından 
Emek verip açıkladığınız için çok teşekkür ederim.
20,274 soru
21,803 cevap
73,476 yorum
2,428,500 kullanıcı