Tavsiyem sınav odaklı olmayacaktır. "Şunu yaparsan bir haftada +3 net artar. Bu yayını çözersen basarsın aminoasiti..." gibi bir yöntem yok. İddia edenlere de itibar etmeyiniz. Sınavda yüksek soru çözme oranına sahip olmak iyidir elbette. Fakat 20 soruluk bir sınav ile öğrencinin matematik becerilerini ölçmek yeterli değildir. Kaldı ki mevcut sınav çok kısıtlı bir öğrenci kitlesini "nitelikli okullar" olarak isimlendirilen okullara yerleştiriyor. Geriye kalan büyük çoğunluk da "niteliksiz okullara" gittiğini düşünüyor. Bu isim bile problemli ve öğrenci psikolojisini olumsuz etkiliyor. Sınavın düzeyi, Türkiye eğitim sistemi için "zor"dur. Bu da, öğrencinin matematik fobisini artırıyor. Sınav sistemlerinin sık değişmesi de ayrı bir travma yaratıyor. Tüm bunları düşününce, mevcut durumda "matematik yapamama" konusunda kendinize eziyet etmeyin. Şu anda "elinizden geldiği kadar" matematik yapın.
Liseye geçerken kendinize temiz bir sayfa açın. Matematikte kural olarak verilen bilgilerin neden doğru olduğunu anlamaya çalışın. Soru çözerken çabucak çözüme bakmayın, fikriniz tükenince ipucu olarak çözüme göz atın. Bu önemlidir çünkü kitaptaki çözüm yazarın malıdır. Kendi bulduğunuz çözüm sizin malınızdır ve onu kimse zihnimizde silip alamaz. Derslere girerken, konuya ön hazırlık yaparak girin. Bazı kavram ve bilgileri önceden okuyun. Bu da anlama gücünüzü önemli biçimde artırır. Başkasıyla yarışmayın, öğrenmekten zevk alın ve kendiniz için öğrenin. Mutlu kalın ...