İnsanlar bilinmeyeni anlamak için akıl yürütürler. Gerçeği arama üzerine düşünen insanın gerçeğe yakın olması olasılığı, kurulu düzeni yaşayan insanınkinden çok daha yüksektir. Düşünen insanın yeni bulguları düzeni değiştirmeyi gerektirebilir. Bu yüzden; düşünenler, kurulu düzenleri bir biçimde rahatsız ederler. Kurulu düzen her şeyin olduğu gibi sürmesini ister, böylece hakimiyet alanını kolayca artırabilecektir. Bundan dolayı kurulu düzenin istediği standart bir insan tipidir. Bunuda eğitim sistemiyle, beslenme ve sağlık koşullarıyla ve bunlar gibi birçok etkenle toplumu şekillendirerek sağlar. Değişim ise zordur. Çünkü; değişim, zihinde de olsa, emek gerektirir. Bu değişimi ve gelişimi sağlayacak bireyin yaşadığı ortam ve ona sunulan koşullar çok önemlidir. Kritik dönemleri bu zihin değişimi ve gelişimi içerisinde geçiren her normal insan, matematiği anlayabilecek ve doğru düşünme yetisini geliştirebilecek düzeye gelebilir. Dahiler ve istisnalar hariç her insan hemen hemen aynı zeka türlerine sahiptir. Herkes matematiğe ilgi duymayabilir, fakat doğru düşünme yetisi, her insanın edinmesi gereken bir zihinsel gelişimdir.