Ya da soyle olsun. Fikrimi degistirdim: Merve birinci, ben de Merve'nin cevabina ek aciklama yapmak surati ile cevap veren ve bu cevapla ikincilik hakki kazanan fakat aciklama oldugundan siralamaya da giremeyen birincinin yancisi olayim. Ayni zamanda: Nasreddin Hoca, kasaptan iki kilo et alır, eve gelir.Karısına, akşama et yemeği yapmasını söyler. Yeniden işine döner. Hoca gidince, karısı yemeği pişirir. Sonra da komşularını çağırır onlara bir yemek ziyafeti çeker. Akşam olunca Hoca eve gelir. Karısı sofrayı hazırlar. Bir tabak bulgur pilavını Hoca’nın önüne koyar. Hoca pilavı görünce şaşırır: __Hanım, hani et yemeği yapacaktın? Bunun için sana gündüzün, kasaptan aldığım eti getirmiştim… Karısı, üzgün üzgün önünde bir süre durur. Sonra, başını önüne eğerek: __Ah Efendi, sorma! Bizim hınzır kedi, etin hepsini yemiş.. der. Bu duruma çok kızan Hoca, oturduğu yerden fırlar, eline bir sopa alır. Kediyi, iyice dövmeye karar verir. Bir köşede büzülüp oturmakta olan sıska kediyi görünce kuşkulanır. Karısına: __Bana hemen teraziyi getir, der. Terazi gelince, Nasreddin Hoca kediyi tartar. Kedi, iki kilo ağırlığındadır. Büsbütün şaşıran Hoca, karısına: __Kedinin ağırlığı iki kilo, kasaptan aldığım et nerede? Diyelim ki et budur, kedi nerede? Sonra da Merve birinci, ben de Merve'nin cevabina ek aciklama yapmak surati ile cevap veren ve bu cevapla ikincilik hakki kazanan fakat aciklama oldugundan siralamaya da giremeyen birincinin yancisi olayim. Is kapansin :)