Bir metal V potansiyel farkına maruz bırakılırsa, devreden I akımı geçer. V ve I doğru orantılıdır ve ilişki V=IR şeklinde verilir. Buna Ohm yasası adı verilir ve empirik bir yasadır. Fizik'te yasalar deneysel tecrübelerden ve gözlemlerden gelir. (Sonrasında bu yasaları mikroskopik yollardan türetmek de mümkündür; bu başka bir iş.)
Aslında bu ifade istisnâîdir! Yani, doğada Ohm yasası çok sınırlı alanda geçerlidir. Başka bir ifâdeyle, nasıl bir düzlem eğrisi yeterince dar aralıkta doğruya yaklaşırsa, yeterince dar gerilim aralıklarında malzemelerin davranışı da Ohmik kabul edilebilir. (Ohmik, Ohm yasasına uyan demektir.)
Ohmik olmayan sistemlere en basit örnek diyottur. Diyot için akım-gerilim davranışı üsteldir:
$$I\sim I_0\exp\left(eV/kT\right)$$
burada $e$ elektronun yükü, $V$ gerilim, $k$ Boltzman sabiti ve $T$ mutlak sıcaklıktır.
Deney ve teori birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Teori ise fenomenolojik ve mikroskopik teoriler şeklinde iki büyük sınıfa ayrılır. Fenomenolojik teoriler, fenomenleri başarılı şekilde açıklarlar fakat, fenomeni ortaya çıkaran iç olaylarla ilgilenmez. Örneğin Ohm yasasında $I$ ve $V$ deneycinin kontrol ettiği ve ölçtüğü niceliklerdir. $R$ ise, deneysel sonuçlardan elde edilen ve malzemeyi karakterize eden bir parametredir. Fakat bu model $R$'nin orijini hakkında birşey söylemez. Onun için mikroskopik bazı yaklaşımlar yapmak gerekir. Fakat sonuçta empirik ifadeye ulaşılmalıdır, çünkü bu tecrübeden alınmıştır. Mikroskopik teoriler genelde başka açılımlar getirir.